Antalya’nın en turistik bölgelerinden Kaleiçi’nde bulunan Mevlevihane’nin binası, Selçuklu Dönemi’ne ait. Kitabesi bulunmamakla birlikte Sultan Alâeddin Keykubad tarafından 1255 yılında inşa ettirdiği; Mevlevihane olarak ise 16. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlandığı düşünülüyor.
Mevlevihane, Hamam, Zincirkıran Mehmet Bey ve Nigar Hatun türbelerinden oluşan bir yapı kompleksi olan müzede; Mevlevilik hakkında bilgilendirme panoları, canlandırmalar, kıyafetler ve Mevleviliğe ait çeşitli eşyalar sergileniyor. Müze, aynı zamanda, İslam Felsefesi ve Düşüncesi dersleri, Mesnevi ve Divan okumaları; seminerler, tasavvuf müziği dinletileri ve sema ayinleri gibi etkinliklere de sahne oluyor.
Mevlevihane Hamamı’nın yapım tarihi tam olarak bilinmese de planı ve boyutlarından anlaşılabildiği üzere kalabalık gruplara hizmet vermekten ziyade özel kullanım için 13. yüzyılda “Saray Hamamı” olarak inşa edildiği; Osmanlı Dönemi’nde ise Mevlevihane Hamamı olarak kullanıldığı düşünülüyor.
Yapı topluluğu içinde yer alan türbelerden birinde yatan Nigar Hatun, 2. Beyazıt’ın oğlu Sultan Korkut’un annesi. 1377 tarihli Türbe ise Antalya’yı liman zincirlerini kırarak almayı başarması nedeniyle “Zincirkıran” lakabı verilen Mehmet Bey tarafından 1377 yılında inşa ettirilmiş. Türbede Mehmet Bey ile birlikte oğlu Ali ve Antalya Mevlevihanesi’nin Şeyhi Mustafa Dede Efendi’nin mezarları bulunuyor.
Antalya’nın en turistik bölgelerinden Kaleiçi’nde bulunan Mevlevihane’nin binası, Selçuklu Dönemi’ne ait. Kitabesi bulunmamakla birlikte Sultan Alâeddin Keykubad tarafından 1255 yılında inşa ettirdiği; Mevlevihane olarak ise 16. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlandığı düşünülüyor.