Sillyon, Antik Dönem’de Pamphylia Bölgesi’nde günümüzde ise Antalya ili, Serik ilçesine bağlı Yanköy Mahallesi Kocagözler Mevkii’nde yer almaktadır. Sillyon adının Hitit metinlerinde geçen Šalluša’dan türediği ve Grekçe bir isim olmadığı kabul edilen bir görüştür.
Perslerin Anadolu’daki hâkimiyeti sırasında, Sillyon’un içinde bulunduğu Pamphylia Bölgesi de Pers hâkimiyetinde kalmış ve bu durum Büyük İskender zamanına kadar sürmüştür. Bu dönemde tahkimatlı yapısıyla Sillyon, Pers donanması ve garnizon birliklerinin toplandığı merkez üssü konumuna gelmiştir. Antik yazar Arrianus, Büyük İskender’in MÖ 334 yılında Pamphylia’ya geldiğini ve ordusuna bağlı bir birlik ile Sillyon’u kuşattığını fakat alamadığını anlatmaktadır. Büyük İskender sonrasında Helenistik Dönem’de Sillyon ile ilgili arkeolojik verilerin çoğaldığı ve bu buluntulardan Sillyon’un artık kent karakteri gösterdiği anlaşılmaktadır. MÖ geç 4. yüzyılda Sillyon, sikke basan güçlü ve özerk bir kent konumundadır.
Roma İmparatorluk Dönemi’nde Sillyon genişleyip büyük bir kent haline gelmiştir ve bu dönemde kentin ileri gelen zengin ailelerinden olan hayırsever Menodora kent için büyük bağışlarda bulunmuştur. Menodora’nın yardımlarıyla kentte birçok dinsel ve kamusal yapı inşa edilmiş ve kent görkemli bir hal almıştır.
Bizans Dönemi Pamphylia’sında Sillyon bir piskoposluk merkezi olmuş ve bu statüsünü uzun süre korumuştur. Sillyon’dan Konstantinos ve Antonius isimli iki patriğin görev yaptığı bilinmektedir. Ayrıca Sillyon’un Hristiyanlık tarihi açısından bölgede önemli bir yere sahip olduğu, kentli piskoposların farklı toplantı ve konsillerde isminin geçmesinden de anlaşılmaktadır. Khalkedon konsülünde Sillyonlu Neon, Constantinopolis konsülünde Sillyonlu Plusianus isimleri geçmektedir.
Sillyon, Türk-İslam Dönemi’nde Teke-ilinin önemli merkezlerinden Karahisar-ı Teke Kalesi olarak tarihsel bazı gelişmelere ev sahipliği yapmış ve 17. yüzyıla kadar yerleşim görmüştür. Sillyon akropolisinin kuzeybatı noktasında bulunan Kale Mescidi yapısı, kentteki Türk-İslam varlığının en büyük kanıtıdır. Bu yapı, Antalya Bölgesi’ndeki en erken Türk-İslam eserleri arasında yerini almaktadır.
Sillyon tüm tarihsel dönemlerin izlerini aynı karede sunabilen Anadolu’daki nadide antik kentlerden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Kentin kurulduğu tepelik alanın büyük bir kaya kütlesinden oluşması, yapıların mukavemetini arttırmış ve birçok yapının günümüze kadar sağlam kalabilmesini sağlamıştır. Ana Kent Kapısı, akropolisin güneybatı eteğinde ve akropolise giden Rampalı Cadde’nin başladığı yerde konumlanmaktadır. Kentin aşağı şehir duvarları üzerinde beş, akropolis savunmasında ise dört farklı planda kule inşa edilmiştir. Aşağı Şehir’de yer alan Helenistik Kule çatı seviyesine kadar korunmuştur. Üç katlı yapılan kulenin zemin katında bir kapı bulunmakta ve bu kapı kente bir tali giriş sağlamaktadır.
Stadion yapısı kentin batı yamacında konumlanmaktadır. Sillyon stadionu 254 metre uzunluğuyla Pamphylia Bölgesi’nin en büyük stadionu olma özelliğine sahiptir. Stadionun doğusunda Roma Hamamı yer almaktadır. Roma Hamamı’nın mevcut plan şemasına göre sıralı beş salondan meydana geldiği anlaşılmaktadır. Yapı, Geç Antik Dönem’e kadar kullanılmıştır.
Kastron, akropolisin batı kesiminde yer almaktadır. Kastronun içinde kuzey duvarına yaslanmış bir praitorion bulunmaktadır. Kastronun sağlam kalan duvarlarında siperlik alanları yer almaktadır. Kastron, kumandanın sarayı veya idari merkez binası olarak işlev görmüştür. Kastronun, kentin Bizans Dönemi’nde akropolise taşınmasından hemen sonra inşa edildiği ve Türk-İslam Dönemi’nde de bir köşk olarak kullanılmaya devam edildiği düşünülmektedir.
Akropolisin merkezinde A ve B Kiliseleri yer almaktadır. Akropolisin güney kesiminde Sillyon Tiyatrosu konumlanmaktadır. Pamphylia Ovası ve Akdeniz’e hâkim bir manzaraya yerleştirilmiş tiyatronun muhteşem bir görüş açısı vardır. Yaşanan deprem ve heyelanlar sonucu tiyatronun sahne binası ve oturma basamaklarının bir kısmı yıkılmıştır. Mevcut durumda sadece 12 oturma basamağı ve batı duvarı sağlam kalabilmiştir. Kent akropolisinin güneyinde Tapınaklar Terası yer almaktadır. Merdivenlerle ayrılan iki farklı terasta görkemli tapınaklar bulunmaktadır.
Kent oldukça görkemli yapıları ile birlikte Antik Dönem’den günümüze kadarki tarih süreçlerini bir arada sunan özel bir kenttir. Neredeyse tüm yapıların ayakta olması, kentte eşsiz bir gezi deneyimi sunmakta ve antik kenti tam anlamıyla anlamamızı sağlamaktadır.
Sillyon, Antik Dönem’de Pamphylia Bölgesi’nde günümüzde ise Antalya ili, Serik ilçesine bağlı Yanköy Mahallesi Kocagözler Mevkii’nde yer almaktadır. Sillyon adının Hitit metinlerinde geçen Šalluša’dan türediği ve Grekçe bir isim olmadığı kabul edilen bir görüştür.